Çok çalıştığınız biçimde başarılı olamadığınız hissiniyaşamayan yoktur. halbuki ki küçüklüğümüzden beri sıkı çalışmanın başarıyı getirdiği öğretilmişti. Hünerin muvaffakiyetle eş paha olmadığını, fikri biz üretip takdiri diğeri topladığında tahminen fark ettik, lakin taşları yerli yerine koymak vakit aldı. Akıllarda o soru hala duruyor: Çalışmaktan diğer muvaffakiyetin kozmik bir kuralı var mı? Ağ biliminin öncülerinden Prof. Albert-László Barabási, muvaffakiyetin epeyce çalışmaya yahut tesadüfe bağlı olmadığını ortaya koyan bir çalışma hazırladı. İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan “Formül, Muvaffakiyetin Kozmik Kanunları” kitabında, performansın gerekli fakat kâfi olmadığını ağ bilimi üzerinden ayrıntılandırdı. Muvaffakiyetin tek bir kanunu olmadığını anlattığı kitabında muvaffakiyete giden yoldaki beş kanunu ele aldı.
PERFORMANS KÂFİ DEĞİL
Barabási’ye ‘çalışmaktan diğer bahtımız var mı’ sorusunu yönelttiğimizde, “Sıkı çalışmanın tek başına en güzel stratejim olduğuna inanıyordum. Şu an performansın hayati olduğunu bilmekle bir arada, bunun muvaffakiyet formülündeki değişkenlerden sadece biri olduğunu da biliyorum. Muvaffakiyetin tek bir kanunu yok. Kitapta beş kanunu tartışıyorum ve buradaki anahtar nokta hangi kanunu ne vakit uygulayacağınızı bilmek” tabirlerini kullandı.
Performans olmadan muvaffakiyetin gelmeyeceğini de söyleyen Barabási, “Formül, emek gösterilmeyen bir muvaffakiyet ya da muvaffakiyete giden kolay bir yol sunmuyor. Genel olarak performans muvaffakiyetin itici gücüdür. Ne var ki performansı ölçmek sıkıntı olduğunda, ağlar devreye girip başarıyı belirler. Formül’de performansın varlığı bariz olsa da performansı ölçmenin güç olduğu sanat meselai kullanıyorum, bu niçinle de sanatsal başarıda ağlar değerli bir rol oynar” dedi.
Kitap muvaffakiyete giden kısa bir yol vaad etmiyor, lakin başarılı olmak istiyorsak, etrafımızdaki bütün ağları devreye sokmamız gerektiğini söylüyor. Özetle toplumsal ve dışa dönük insanların fazlaca bildiği bir şeyi söylüyor: Çevreni ne kadar geniş tutarsan, performansını muvaffakiyete dökmek o kadar kolay olur.
PERFORMANS KÂFİ DEĞİL
Barabási’ye ‘çalışmaktan diğer bahtımız var mı’ sorusunu yönelttiğimizde, “Sıkı çalışmanın tek başına en güzel stratejim olduğuna inanıyordum. Şu an performansın hayati olduğunu bilmekle bir arada, bunun muvaffakiyet formülündeki değişkenlerden sadece biri olduğunu da biliyorum. Muvaffakiyetin tek bir kanunu yok. Kitapta beş kanunu tartışıyorum ve buradaki anahtar nokta hangi kanunu ne vakit uygulayacağınızı bilmek” tabirlerini kullandı.
Performans olmadan muvaffakiyetin gelmeyeceğini de söyleyen Barabási, “Formül, emek gösterilmeyen bir muvaffakiyet ya da muvaffakiyete giden kolay bir yol sunmuyor. Genel olarak performans muvaffakiyetin itici gücüdür. Ne var ki performansı ölçmek sıkıntı olduğunda, ağlar devreye girip başarıyı belirler. Formül’de performansın varlığı bariz olsa da performansı ölçmenin güç olduğu sanat meselai kullanıyorum, bu niçinle de sanatsal başarıda ağlar değerli bir rol oynar” dedi.
Kitap muvaffakiyete giden kısa bir yol vaad etmiyor, lakin başarılı olmak istiyorsak, etrafımızdaki bütün ağları devreye sokmamız gerektiğini söylüyor. Özetle toplumsal ve dışa dönük insanların fazlaca bildiği bir şeyi söylüyor: Çevreni ne kadar geniş tutarsan, performansını muvaffakiyete dökmek o kadar kolay olur.