Bu yıl “Gül Yetiştiren Adam” teması altında Rasim Özdenören anısına gerçekleştirilen “14. İstanbul Edebiyat Festivali” İstanbul’un çeşitli ilçelerinde edebiyatseverlerle buluşmaya devam ediyor. Sultanbeyli Belediyesi ve Türkiye Muharrirler Birliği İstanbul Şubesi tarafınca düzenlenen şenlik, son senelerda vefat eden bedelli büyüklerin anısını yaşatıyor. Geçtiğimiz yıl Sezai Karakoç anısına düzenlenen şenlikte, bu yıl usta muharrir Özdenören’in öykücülüğü, köşe müellifliği, dergiciliği üzere kültüre olan katkısının yanı sıra anıları da konuşuluyor. Yarın son bulacak şenlikte dün, “Rasim Özdenören’in İzinde”, “Şehir ve Edebiyat”, “Sezai Karakoç’un İstanbul’u” ve Rasim Özdenören özel oturumu vardı. Bugün ise “İstanbul Okumaları”, “Edebiyatçıların İstanbul’u”, “İstanbul’un Sahaflarındaki Edebiyatçılar” üzere programlar yer alırken, son gün bir daha Rasim Özdenören özel oturumları devam edecek.
YENİ KUŞAKLARLA BULUŞTURUYORUZ
Festivalle ilgili gazetemize konuşan Türkiye Muharrirler Birliği İstanbul Şube Lideri Mahmut Bıyıklı, gayelerinin bu bedelli isimleri yeni kuşaklarla tanıştırmak olduğunu belirterek şunları söylemiş oldu: “Bu şenlikte gençlere ehemmiyet veriyor ve genç bir edebiyatsever takımla şenliğimizi yürütüyoruz. Şenliğin bizden daha sonraki kuşaklara omuzlarında bir emanet olarak kalması için, gençlerimizi merkeze aldığımız biroldukça aktiflik var. İstanbul başlı başına bir birikim. İstanbul’un medeniyet ve edebiyat başşehri olmasından dolayı, varlıklı bir içerik edebiyatseverleri kucaklıyor. Her geçen gün kentte yaşayanların kentle olan aidiyetini kaybettiğini, kentin kültüründen farklı bir kültürel iklim oluştuğunu görüyoruz. Bu da İstanbul açısından epeyce acı verici bir durum. İstanbul Türkçesi dediğimiz o muazzam medeniyet Türkçesinin şu an konuşulmuyor olması bile İstanbul’un kıymetli bir kaybı. Şenliğin ana fikirlerinden birisi de bu kadim kültürü geleceğe taşımak.”
YENİ KUŞAKLARLA BULUŞTURUYORUZ
Festivalle ilgili gazetemize konuşan Türkiye Muharrirler Birliği İstanbul Şube Lideri Mahmut Bıyıklı, gayelerinin bu bedelli isimleri yeni kuşaklarla tanıştırmak olduğunu belirterek şunları söylemiş oldu: “Bu şenlikte gençlere ehemmiyet veriyor ve genç bir edebiyatsever takımla şenliğimizi yürütüyoruz. Şenliğin bizden daha sonraki kuşaklara omuzlarında bir emanet olarak kalması için, gençlerimizi merkeze aldığımız biroldukça aktiflik var. İstanbul başlı başına bir birikim. İstanbul’un medeniyet ve edebiyat başşehri olmasından dolayı, varlıklı bir içerik edebiyatseverleri kucaklıyor. Her geçen gün kentte yaşayanların kentle olan aidiyetini kaybettiğini, kentin kültüründen farklı bir kültürel iklim oluştuğunu görüyoruz. Bu da İstanbul açısından epeyce acı verici bir durum. İstanbul Türkçesi dediğimiz o muazzam medeniyet Türkçesinin şu an konuşulmuyor olması bile İstanbul’un kıymetli bir kaybı. Şenliğin ana fikirlerinden birisi de bu kadim kültürü geleceğe taşımak.”