Hostos Community College’da İtalyan-Amerikan tarihi eğitmeni olan Stephen Cerulli’ye göre o zamanlar pizza, Napoli dışında çok az bilinen yerel bir yemekti. (Yaklaşık 200 yıl öncesine kadar Napoli pizzasında peynir bulunmuyordu.) Elbette Amerika’nın ilk pizzaiolo’larının çoğu bu bölgeden geldi. Bunlar arasında, 1925’te New Haven’da ilk pizzacıyı açmadan önce el arabasıyla göçmen fabrika işçilerine domatesli turta satmaya başlayan fırıncı Frank Pepe de vardı.
Benzer şekilde, 20’li yaşlarında Napoliten göçmen ve pasta şefi Eugeno Burlino, Azizler Günü sırasında eşi Michellina Maria tarafından hazırlanan büyük bir tava domatesli kekle Utica sokaklarında yürüdü ve kare kekler veya üzeri sarımsak ve hamsi ile doldurulmuş dilimler sattı. Nikel. 1914’te çift, Amerika Birleşik Devletleri’nde sürekli işletilen en eski aile pizzacılarından biri olan O’Scugnizzo Pizzeria’yı açtı.
20. yüzyılın başında göç eden Napolililer, İtalyan göçmenlerin en büyük grubu olmasalar da, Amerikan yemek kültürü üzerinde büyük bir etkiye sahipti. Kuzey İtalya’daki Gastronomi Bilimleri Üniversitesi’nden profesör Simone Cinotto, “İtalya’dan ithal edilen gıdaların çoğunu kontrol ediyorlardı” dedi.. Bunlar arasında, diğer bölgelerdeki İtalyanların belki de kendi memleketlerinde hiç görmediği, ancak Amerika Birleşik Devletleri’ne taşındıktan sonra geçim kaynağı haline gelen Napoli konserve domates gibi ürünler de vardı. Bay Cinotto, pizzanın 20. yüzyılın ortalarında Amerika’da İtalya’dan daha yaygın olduğunu söyledi.
Bu bölgesel nüanslar, yemeğe aşina olmayan Amerikalılar için kaybolmuştu. Philadelphia Inquirer dergisinin 5 Şubat 1956 tarihli sayısında domatesli turta tarifinin girişinde “İtalyanlar buna pizza diyor, ama biz ona tam Amerikan domatesli turta diyoruz” diyor. 1950’lerde ve 1960’larda giderek daha fazla Amerikalı yemeğe aşina oldu, İngilizce terimler geçerliliğini yitirdi ve domatesli turta “pizza pie” veya sadece “pizza” olarak anılmaya başlandı.
Yemek geliştikçe ve bol miktarda malzeme popüler hale geldikçe, sadece domates sosuyla kaplanan veya üzerine çok az rendelenmiş peynir veya hamsi ve sarımsak eklenen gözleme bazı yerlerde tamamen ortadan kayboldu. Ancak bazı yerlerde domatesli turta, günümüzün peynir kaplı pizzasından farklı bir varlık olarak varlığını sürdürdü.
Benzer şekilde, 20’li yaşlarında Napoliten göçmen ve pasta şefi Eugeno Burlino, Azizler Günü sırasında eşi Michellina Maria tarafından hazırlanan büyük bir tava domatesli kekle Utica sokaklarında yürüdü ve kare kekler veya üzeri sarımsak ve hamsi ile doldurulmuş dilimler sattı. Nikel. 1914’te çift, Amerika Birleşik Devletleri’nde sürekli işletilen en eski aile pizzacılarından biri olan O’Scugnizzo Pizzeria’yı açtı.
20. yüzyılın başında göç eden Napolililer, İtalyan göçmenlerin en büyük grubu olmasalar da, Amerikan yemek kültürü üzerinde büyük bir etkiye sahipti. Kuzey İtalya’daki Gastronomi Bilimleri Üniversitesi’nden profesör Simone Cinotto, “İtalya’dan ithal edilen gıdaların çoğunu kontrol ediyorlardı” dedi.. Bunlar arasında, diğer bölgelerdeki İtalyanların belki de kendi memleketlerinde hiç görmediği, ancak Amerika Birleşik Devletleri’ne taşındıktan sonra geçim kaynağı haline gelen Napoli konserve domates gibi ürünler de vardı. Bay Cinotto, pizzanın 20. yüzyılın ortalarında Amerika’da İtalya’dan daha yaygın olduğunu söyledi.
Bu bölgesel nüanslar, yemeğe aşina olmayan Amerikalılar için kaybolmuştu. Philadelphia Inquirer dergisinin 5 Şubat 1956 tarihli sayısında domatesli turta tarifinin girişinde “İtalyanlar buna pizza diyor, ama biz ona tam Amerikan domatesli turta diyoruz” diyor. 1950’lerde ve 1960’larda giderek daha fazla Amerikalı yemeğe aşina oldu, İngilizce terimler geçerliliğini yitirdi ve domatesli turta “pizza pie” veya sadece “pizza” olarak anılmaya başlandı.
Yemek geliştikçe ve bol miktarda malzeme popüler hale geldikçe, sadece domates sosuyla kaplanan veya üzerine çok az rendelenmiş peynir veya hamsi ve sarımsak eklenen gözleme bazı yerlerde tamamen ortadan kayboldu. Ancak bazı yerlerde domatesli turta, günümüzün peynir kaplı pizzasından farklı bir varlık olarak varlığını sürdürdü.