Türk sinemasının dört yapraklı yoncasından biri olan Fatma Girik akabinde 180 sinema bırakarak bu dünyaya veda etti. “Ezo Gelin”, “Boş Beşik”, “Kanlı Nigar” ve “Yılanların Öcü” isimli üretimlerin da ortalarında bulunduğu hayli sayıda sinema ve dizide rol alan usta sanatçı Fatma Girik, arkasında unutulmaz eserler bıraktı. 14 yaşında sinemaya adım atan Fatma Girik’in sinemalarının bugün hayatta olan her kuşağın gönlünde yeri başkadır. Vefatından evvel İzdiham Mecmuasına verdiği röportajda bugün hala sinemalarını ilgiyle izleyen gençlere ise tavsiyesi şu olmuş:
“Güzel gençler, her biriniz o kadar kıymetlisiniz ki ve o kadar eminim ki yıllar daha sonra ‘Ah keşke gençliğimin değerini bilseydim, kıymetimi görseydim!’ diye fikirlere dalacağınızdan. Zira bizler bunları yaşadık, aslında herkes yaşadı, herkes daldı bu niyetlere. Çünkü hayat bu, bir karış. Yaşadın yaşadın, yaşayamadın gelip geçiyor, gidiyor elden. Hakikat yaşayın, pişman olmayın. Mümkünken sevin, sarılın, bırakmayın. Yoksa tasası büyük oluyor. Bu sebeple pişman olacağınız kararlar vermeyin, kimseyi yarı yolda bırakmayın. Gururunuza yenik düşmeyin ancak gurursuz duruş da sergilemeyin. Haddim değildir sizlere akıl vermek lakin tecrübeyi paylaşmak boynumun borcudur. N’olur siz de paylaşın. Ve görün sizi nitekim sevenleri, unutmayın birlikte geçirdiğiniz değerli vakit içinderı. Bir anlık öfkeyle yılları silip atmayın, geri gelmiyor zira. Yakınken, epey geçmeden sarın sarmalayın o fazlaca kızdığınız dostunuzı, gidin öpün kırdığını düşündüğünüz lakin gururunuza yediremediğiniz sevgilinizi, her gün öpülsün, ayakları yıkansın o güzelim anne-babaların. Bu dünyanın bir öteki tarafı da var. Görmezden gelmeyin. Bu niçinle lütfen pişman olmayın. Sadece âlâ yaşayın. Yeterli yaşarsanız uygunluk de sizi bulacaktır. Gözlerinizden öperim.”
ÖZLEMEK DÜNYANIN EN AĞIR YÜKÜ
12 Aralık 1942’de İstanbul Sultanahmet’te dünyaya gelen Girik, Cağaloğlu Kız Lisesine devam ederken 14 yaşında figüran olarak sinemaya adım attı. çabucak hemen 15 yaşında, 1957’de Seyfi Havaeri’nin senaryosunu yazıp yönettiği “Leke” sinemasında birinci başrolünü oynadı. Girik, Memduh Ün’ün direktörlüğünü üstlendiği 1960 üretimi “Ölüm Peşimizde” sinemasındaki rolüyle dikkatleri üzerine çekti. Figüran olarak oynadığı sinemalardan birinin setinde tanışan çift, Ün’ün 2017’de 95 yaşındayken vefatına kadar birbirinden hiç ayrılmadı. Sanatçı, eşinin vefatının akabinde verdiği bir röportajda, duyduğu hasreti şu sözlerle aktarmıştı: “Evimin damı, çatısı çöktü. Hala inanamıyorum öldüğüne. kimi vakit Bodrum merkeze iniyorum. Bakıyorum saat geç oldu. Aklıma Memduh geliyor. Meskene geç kalmayayım, bekler, ilaçları geç kalır diye… daha sonra birden nereye yetişeceğim, o artık yok ki diyorum. Özlemek dünyanın en ağır yüküymüş. Her şeyini özlüyorum. Diş fırçasının üzerine macun sıkmasını bile. Memduh bana, ‹Ya Fatocuğum sen hoş macun sıkıyorsun, sen sıksana.’ kederi. Her şeyimizi birlikte yapardık. Bir yere gideceğimiz vakit, ‘Memduh epey yorgunum gitmeyelim.’ dediğimde, ‘Giyin, giyin, Beşerler hoş bayan görsün.’ kaygısı.”
EN ÂLÂ BAYAN OYUNCU SEÇİLDİ
Mesleği boyunca 180’in üzerinde sinemanın yanı sıra birfazlaca dizide de oynayan sanatçı, Antalya Altın Portakal Sinema Festivali’nde 1965 ve 1967’de “En Yeterli Bayan Oyuncu Ödülü”, 1998’de “Yaşam Uzunluğu Onur Ödülü”, 1. ve 3. Adana Altın Koza Sinema Festivali’nde de bir daha “En Güzel Bayan Oyuncu” mükafatını aldı. Sanatçı, 18. Ankara Memleketler arası Sinema Festivali’nde ise “Aziz Nesin Emek Ödülü”ne layık görüldü.
PLAK YAPTI TELEVİZYON PROGRAMI SUNDU
Fatma Girik, Yeşilçam’ın birfazlaca ünlü oyuncusu üzere, plak yaptı. Sanatçı, 1965’te Öztürk Serengil’le “Aguş / Aşka Şepke”, 1975’te ise “Aşk Düğümü/Su Sızmazdı Aramızdan” isimli 45’liklere imza attı. Girik, 1980’de “Bağrıyanık”, 1981’de “Kanlı Nigar”, 1982’de “Gülsüm Ana”, 1984’te “Postacı”, “1985’te “Yılanların Öcü” sinemalarında başrolü üstlendi. Siyasete de adım atan Girik, Sosyaldemokrat Halkçı Parti’de (SHP) 1989-1994 senelerında Şişli Belediye Lideri olarak nazaranv üstlendi, bir periyot de televizyonda Kelam Fato’da isimli programın sunuculuğunu yaptı. Sinemada 1990’lı senelerdan itibaren daha az görünmeye başlayan usta isim, en son 2012 imali “Babalar ve Evlatlar” isimli sinemada rol aldı.
“Güzel gençler, her biriniz o kadar kıymetlisiniz ki ve o kadar eminim ki yıllar daha sonra ‘Ah keşke gençliğimin değerini bilseydim, kıymetimi görseydim!’ diye fikirlere dalacağınızdan. Zira bizler bunları yaşadık, aslında herkes yaşadı, herkes daldı bu niyetlere. Çünkü hayat bu, bir karış. Yaşadın yaşadın, yaşayamadın gelip geçiyor, gidiyor elden. Hakikat yaşayın, pişman olmayın. Mümkünken sevin, sarılın, bırakmayın. Yoksa tasası büyük oluyor. Bu sebeple pişman olacağınız kararlar vermeyin, kimseyi yarı yolda bırakmayın. Gururunuza yenik düşmeyin ancak gurursuz duruş da sergilemeyin. Haddim değildir sizlere akıl vermek lakin tecrübeyi paylaşmak boynumun borcudur. N’olur siz de paylaşın. Ve görün sizi nitekim sevenleri, unutmayın birlikte geçirdiğiniz değerli vakit içinderı. Bir anlık öfkeyle yılları silip atmayın, geri gelmiyor zira. Yakınken, epey geçmeden sarın sarmalayın o fazlaca kızdığınız dostunuzı, gidin öpün kırdığını düşündüğünüz lakin gururunuza yediremediğiniz sevgilinizi, her gün öpülsün, ayakları yıkansın o güzelim anne-babaların. Bu dünyanın bir öteki tarafı da var. Görmezden gelmeyin. Bu niçinle lütfen pişman olmayın. Sadece âlâ yaşayın. Yeterli yaşarsanız uygunluk de sizi bulacaktır. Gözlerinizden öperim.”
ÖZLEMEK DÜNYANIN EN AĞIR YÜKÜ
12 Aralık 1942’de İstanbul Sultanahmet’te dünyaya gelen Girik, Cağaloğlu Kız Lisesine devam ederken 14 yaşında figüran olarak sinemaya adım attı. çabucak hemen 15 yaşında, 1957’de Seyfi Havaeri’nin senaryosunu yazıp yönettiği “Leke” sinemasında birinci başrolünü oynadı. Girik, Memduh Ün’ün direktörlüğünü üstlendiği 1960 üretimi “Ölüm Peşimizde” sinemasındaki rolüyle dikkatleri üzerine çekti. Figüran olarak oynadığı sinemalardan birinin setinde tanışan çift, Ün’ün 2017’de 95 yaşındayken vefatına kadar birbirinden hiç ayrılmadı. Sanatçı, eşinin vefatının akabinde verdiği bir röportajda, duyduğu hasreti şu sözlerle aktarmıştı: “Evimin damı, çatısı çöktü. Hala inanamıyorum öldüğüne. kimi vakit Bodrum merkeze iniyorum. Bakıyorum saat geç oldu. Aklıma Memduh geliyor. Meskene geç kalmayayım, bekler, ilaçları geç kalır diye… daha sonra birden nereye yetişeceğim, o artık yok ki diyorum. Özlemek dünyanın en ağır yüküymüş. Her şeyini özlüyorum. Diş fırçasının üzerine macun sıkmasını bile. Memduh bana, ‹Ya Fatocuğum sen hoş macun sıkıyorsun, sen sıksana.’ kederi. Her şeyimizi birlikte yapardık. Bir yere gideceğimiz vakit, ‘Memduh epey yorgunum gitmeyelim.’ dediğimde, ‘Giyin, giyin, Beşerler hoş bayan görsün.’ kaygısı.”
EN ÂLÂ BAYAN OYUNCU SEÇİLDİ
Mesleği boyunca 180’in üzerinde sinemanın yanı sıra birfazlaca dizide de oynayan sanatçı, Antalya Altın Portakal Sinema Festivali’nde 1965 ve 1967’de “En Yeterli Bayan Oyuncu Ödülü”, 1998’de “Yaşam Uzunluğu Onur Ödülü”, 1. ve 3. Adana Altın Koza Sinema Festivali’nde de bir daha “En Güzel Bayan Oyuncu” mükafatını aldı. Sanatçı, 18. Ankara Memleketler arası Sinema Festivali’nde ise “Aziz Nesin Emek Ödülü”ne layık görüldü.
PLAK YAPTI TELEVİZYON PROGRAMI SUNDU
Fatma Girik, Yeşilçam’ın birfazlaca ünlü oyuncusu üzere, plak yaptı. Sanatçı, 1965’te Öztürk Serengil’le “Aguş / Aşka Şepke”, 1975’te ise “Aşk Düğümü/Su Sızmazdı Aramızdan” isimli 45’liklere imza attı. Girik, 1980’de “Bağrıyanık”, 1981’de “Kanlı Nigar”, 1982’de “Gülsüm Ana”, 1984’te “Postacı”, “1985’te “Yılanların Öcü” sinemalarında başrolü üstlendi. Siyasete de adım atan Girik, Sosyaldemokrat Halkçı Parti’de (SHP) 1989-1994 senelerında Şişli Belediye Lideri olarak nazaranv üstlendi, bir periyot de televizyonda Kelam Fato’da isimli programın sunuculuğunu yaptı. Sinemada 1990’lı senelerdan itibaren daha az görünmeye başlayan usta isim, en son 2012 imali “Babalar ve Evlatlar” isimli sinemada rol aldı.